Düşünme özelliğine sahip duygusal bir varlık olan insan, kelimelerle anlatamadığı duygu, düşünce ve hislerini melodik seslerle anlatır ve bu yapılan sanata müzik denir. Müzik, yalnızca zevk, neşe, aşk, hüzün ve eğlence değildir. Devlet, millet birliğini oluşturan; savaşta orduya duygu veren, yürüyüş ve hareketini düzenleyen de, ses ve ritimdir. Eski Türklerde Müzik ve kopuz veya saz, tedavi eden, ruhları dinlendiren, iradelere güç etkisi veren, aynı zamanda toplulukta birlik yaratan sosyal aletlerdi.
Türklerde müzik ve dans ile tedavi konusunun önemi oldukça fazladır. Yazılı kaynaklara göre Uygur Türklerinin bilinen en eski müzik numuneleri günümüzden 6000-8000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Uygur Türklerinin 3000 yıl önce Şaman dinine mensup olduğu çağlarda Şaman, Pirhon ve Bahşılar şarkılar söylemek ve dans etmek sureti ile hasta tedavi seansları ve merasimleri icra ederlerdi. Uygur Türkleri eski zamanlarda ölülerini şarkı söyleyerek ve dans ederek uğurlarlardı.
Tedavici, icra ettiği müzik, ritim ve danslarla bir sanatçı gibi görünür, ama o trans içinde sezgi bilgisinden bahsettiği için medyumdur. Toplumun ihtiyacı ve sorularına cevap verdiği için sosyolog ve pedagog ve de psikolog rolünü de üzerine almıştır. Ulaştığı trans'ın sezgi neticesi oluşturduğu bilgi derinliği açısından, insanların duygularına yön verme imkanı sebebiyle hekim ve de manevi ihtiyaçlara cevap verme yeteneği ve konumu sebebiyle de ruhiyatçı rolünü oynamaktadır. Dede Korkut misalinde olduğu gibi. Dede Korkut bir yanda öğüt verir, bir yanda destan söyler, diğer yanda kopuz çalar, hasta tedavi eder ve çeşitli konularda iyi sonuçlar alınması için dua eder. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere eski Türklerde müzik ve dansla tedavi basit bir hekim işi değil sosyo-kültürel bir fenomendir.
Tarihte bu denli önemí olan Müzik ve Dansın günümüzde fazlası ile faydası olduğunu biliyoruz. İnsan yapısının fiziki ve ruhi dengesi mutlaka sağlanmalıdır. Fiziki denge fiziksel aktiviteyle yani dansla veya sporla sağlanır. Ruhi dengeyi sağlamanın en önemli uğraşlarından biri ise Müziktir. Heleki ergenlik çağındaki bir insanın asabiyetini ve üzerindeki kontrolsüz enerjiyi relaks durumuna getirmek için her iki faaliyet mutlaka gereklidir. Aynı denge yetişkinler içinde gereklidir. Müzik ile uğraşan insan duygusaldır. Dolayısıyla müzik duygu ve incelik gerektiren bir sanattır. Müzikle uğraşan insanların suç işleme oranları yok denecek kadar azdır.
Toplumumuzu özellikle çocuklarımızı sokaktaki kötü alışkanlıklardan kurtarıp müzik ve dans konularındaki eğitimle fiziksel, kişisel ve ruhsal gelişimlerini geliştirerek toplum içerisinde sağlıklı ve kendine güvenen birer birey haline gelmeleri için « HAYDİ MÜZİK VE DANS EĞİTİMİ ALMAYA » diyoruz.
Henüz yorum yazılmadı. İlk yorum yazan sen ol!